HERKESIN YOLU BU FORUMDAN GECER..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İlk IMF bürosunu işte böyle açmıştık

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 190
Kayıt tarihi : 14/11/09
Yaş : 40
Nerden : ISTANBUL

İlk IMF bürosunu işte böyle açmıştık Empty
MesajKonu: İlk IMF bürosunu işte böyle açmıştık   İlk IMF bürosunu işte böyle açmıştık Icon_minitimeCuma 20 Kas. 2009, 11:32

İşte, başımıza neredeyse bir asır boyunca dert olan Düyun-ı Umumiye illetinin kısa öyküsü:

Sene 1881'di, devletin başında İkinci Abdülhamid vardı, Türkiye'nin dış borcu 252 milyon 801 bin 885 Osmanlı lirasını bulmuştu ve gırtlağına kadar borçta yüzen Türkiye bırakın ana paraları, faizleri bile ödeyemeyecek haldeydi. Alacaklı devletlerle ve saraya borç vermiş olan bankerlerle yapılan uzun müzakere-lerden sonra bir devlet için fazlaca ayıp olmasına rağmen en kestirme yolu seçtik ve 1881'in 20 Aralık'ında çıkarttığımız bir kararnameyle iflásımızı ilán ettik.




O gün eski takvimle 1299'un 28 Muharrem'iydi ve iflásın ilánı tarihlere bu yüzden ‘‘Muharrem Kararnamesi'' diye geçti. Türkiye kısaca ‘‘Ben battım, kuruşum yok. Alacaklı devletlerden canları çekerse buyursunlar, maliyemi ve bütçemi kendileri bir hále-yola koysunlar, paralarını kurtarabilirlerse kurtarsınlar, geriye birşeyler kalırsa da bana versinler'' demekteydi.




ALACAKLILAR KAPIDA

Ne kadar alacaklı varsa İstanbul'a üşüştü ve söz söyleyecek takatı zaten olmayan Türkiye en önemli gelir kaynaklarının idaresini alacaklılarına bıraktı. Tütün ve tuz tekeli gelirleri, damga resimleri, alkollü içkilerle ipek satışlarındaki devlet payı, balıkçılık vergileri, Bulgaristan'la Doğu Rumeli'nin ödeyeceği vergiler, Kıbrıs'ın geliri, bağımsızlığını kazanmış olan Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve Yunanistan'dan gelecek paralar, ileride gümrük oranlarının ve gelir vergisinin yükseltilmesiyle doğacak miktar fazlası, bundan böyle borçlara gidecekti.




Muharrem Kararnamesi'nin 15. Maddesine göre yaratılan ‘‘Düyun-ı Umumiye-i Osmani'' yani ‘‘Osmanlı Genel Borçları'' idaresi, işte bu gelirleri idare etmek için kuruldu ve başımızda seneler boyu dert olarak kaldı. İdare önce Bahçekapı'daki Celálbey Hanı'nda çalışmaya başladı ama hana sığmaz olunca bir başka yer aradı, Cağaloğlu'nda sonraları İstanbul Erkek Lisesi'ne verilecek olan devásá binayı inşa ettirip yerleşti. Artık devlet içinde devletti ve imparatorluk maliyesinden daha büyük bir güce sahipti.




ÖDEMELER BİTMİYOR

Sonra Milli Mücadele ve Lozan Andlaşması geldi. Osmanlı Devleti'nin borçları imparatorluktan ayrılan bütün devletler arasında paylaştırıldı. Genç Türkiye dürüst bir devlete yakışanı yaptı, kendisinden önceki devletin yani Osmanlı İmparatorluğu'nun borçlarını üstlendi ve Lozan'da tam karara bağlanmayan konularda 1928'in 13 Haziran günü Düyun-ı Umuniye'yle yeni bir anlaşma yapıldı. Borçların ödenmesine devam edilirken idarenin sadece ismi değişti, ‘‘Eski Osmanlı İmparatorluğu'nun Taksim Edilmiş Düyun-ı Umumiyesi Meclisi'' oldu ve idare merkezi Paris'e taşındı.

Türkiye 1933 Nisan'ında İstanbul, Galata ve Haydarpaşa gümrüklerinin harçlarını rehin gösterip Düyun-ı Umumiye'yle bir başka anlaşma daha imzaladı, İkinci Dünya Savaşı çıkınca 23 Ekim 1940'ta yayınladığı tebliğle Düyun-ı Umumiye İdaresi'ni bundan böyle tanımadığını duyurdu ama borçlarını ödemeye devam etti. Paris'teki merkez buna rağmen 1950'ye kadar faaliyette bulundu, o yıl İdare merkeziyle Türkiye arasında ibra belgeleri imzalandı ve Türk delegeler Düyun-ı Umumiye'nin arşivini imza merasiminden sonra imha ettiler.




BELGELERİ KİM YAKTI?

Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan son borç taksidini 1954'ün 25 Mayıs günü ödedi ama Düyun-ı Umumiye İdaresi Bulgaristan ve Yugoslavya'dan bütün alacakların tahsil edildiği 1960'a kadar varoldu. Tamamiyle feshedildiğinde, tam 79 yaşındaydı.

Ankara'da pek yakında faaliyete geçmesi beklenen IMF bürosunun manevi pederi Düyun-ı Umumiye İdaresi'nin macerası kısaca işte böyle. Ama bu macerada benim bir türlü çözemediğim bir husus var. Paris'teki arşivin Türk delegeler tarafından yakılmasının sebebi veya hakikaten imha edilip edilmediği...



Murat Bardakçı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://0negatif.yetkin-forum.com
 
İlk IMF bürosunu işte böyle açmıştık
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HERKESIN YOLU BU FORUMDAN GECER.. :: KULTUR SANAT :: Tarihi Bilgiler-
Buraya geçin: